Sofra tuzunun asıl adı "sodyum klorür"dür. Tuzun %60'ı klor, %40'ı ise sodyumdan oluşmaktadır. Sofra tuzu (NaCI), doğrudan tüketiciye sunulan, ince toz haline getirilmiş, iyotla zenginleştirilmiş, rafine edilmiş veya edilmemiş yemeklik tuzlardır.
Tuzun hayatımıza girmesi
İnsanlar tuzun gıdaları bozulmadan koruduğunu keşfetmişler ve giderek daha fazla tuz kullanmaya başlamışlardır. Fazla tuz kullanınca damak tadı değişmiş, daha fazla tuz eklemişlerdir. Tuzun koruyucu özelliğinin keşfi ekonomik olarak önemli olmasına ve yerleşik toplumların oluşmasına yol açmış ve bu nedenden ötürü tuz 1870'li yıllarda en önemli ticaret maddesi olmuştur.
Tuzun sağlığımıza etkisi
Tuz, besinlerin bileşiminde bulunduğu gibi, göllerden, denizlerden ve kayalardan saf olarak da elde edilmektedir. Elde edilen bu tuz, besinleri işleyerek saklamak ve yemeklerin lezzetini arttırmak için kullanılmaktadır.Tuz aynı zamanda vücudumuz da suyun tutulması, kas ve sinirlerin çalışması için gereklidir.
Himalaya Kristal Tuz
Dünyada kristal tuz yataklarından en önemlisi Himalaya kristal tuzu olarak adlandırılan tuzdur. Himalaya tuzu doğadaki en saf tuz olarak bilinmektedir.
Deniz Tuzu
Kimyasal bileşimi, insan kanındaki tuzla büyük benzerlik taşır. İnsan kanında yer alan değerli madensel tuzlar, deniz tuzunda da mevcuttur.
Aşırı tuz tüketiminin zararları
Vücudumuzda tuzdan en fazla zarar gören böbreklerimizdir! İnsan böbreklerinin vücuttan dışarı atabileceğinden fazla tuz alınırsa bedenimizde neler oluşmaktadır? Alınmış tuzlar ayaklardan başlayarak vücut eklem ve deri altına yerleşmektedir. Böylece vücut yavaş yavaş deforme olmaktadır. Bu zehirden kurtulmak için beden otomatik olarak oraya su gönderir, bununla tuzdan kurtulmak ister. Neticede bedenin bu bölgelerinde su tuzla birleşince ilk önce sıvı hale geliyor. Günler geçince bu sıvı sertleşir, eklemlerdeki kemikler arasındaki sıvı "çimento" haline döner. Böylece acı ve ağrılar ortaya çıkar, insanlar bu derde bir isim arar ve bulurlar."ROMATİZMA"
16 gönüllü kişide yapılan bir Araştırmada; deneklerin yarısına düşük tuz içeren domates çorbası verilirken, diğer gruba normalden fazla tuz eklenmiş aynı miktarda çorba verilmiş. Fazla tuz içeren çorbayı içen deneklerde ani tansiyon yükselmesi ve damar genişlemesi görülmüş. Diğer deneklerde ise bir değişikliğe rastlanmamış. Kan damarlarının genişlemesini ölçmek için ultrason aygıtından yararlanan bilim adamları etkinin 30 dakika sonra başlayarak 2 saat kadar devam ettiğini bildirmişler.
Tüm bu bilgiler ışığında vücudunuzu sevmeye ve ona ihtiyacı olanları vermeye detoks ile başlamaya ne dersiniz?
Dyt. Mine BİLGE
Kaynak: https://www.rafinera.com/blog/diyetisyenkosesi/tuzsuzhayatagecin